Kitlesel Ölümler ve Tehditler

Akdeniz havzasında baş gösteren 2016’dan bu yana, yıkıcı ve coğrafi olarak yaygın bir toplu ölüm olayı, pina popülasyonlarını etkiledi. Vakadan önce, türler yaygındı ve bazı yerlerde yerel olarak bol miktarda bulunuyordu. Ölüm olayları virüs benzeri protozoa türü olan Haplosporidium pinnae adlı patojen ile başladı ve ilişkili ölümler üç yıldan daha kısa bir süre içinde batıdan (İspanya’dan başlayarak) Doğu Akdeniz’e kadar hızla yayılmıştır. Sonraki çalışmalar Mycobacterium ve Vibriosis türlerininde ölümlere etkisinin olduğunu bildirmiştir. Son durumda uzun vadeli pina izleme programlarına sahip olanlar da dahil olmak üzere çoğu yerde Akdeniz boyunca ölüm oranları %80-100’e ulaşmıştır. Patojensiz kaldığı bilinen birkaç popülasyon vardır ve bunlar coğrafi olarak izole edilmiş ve çok özel çevresel koşullarla karakterize edilen alanlarda korunmaktadır. Marmara Denizi, Akdeniz’de son kalan canlı ve yüksek yoğunluklu bireylere ev sahipliği yapıyor.

Patojenin varlığı, son derece endişe verici bir senaryoyla yavrular ve erginleri etkiler ve potansiyel popülasyon iyileşmelerini engeller. Tehditler başlangıçta çoğunlukla yasadışı balıkçılık, habitat kaybı, tekne demirleme, istilacı türler gibi yereldi ancak son zamanlarda iklim değişikliği patojenin yayılması ve kitle ölümlerden büyük ölçüde sorumlu tutulmaktadır. Son on yılda nüfus büyüklüğünde%80’den fazla azalma gerçekleşti. Kitlesel ölümün tetikleyici unsuru iklim değişimi olsa da çok sayıda kasıtlı/kasıtsız insan faaliyeti pina stoklarını tehdit ediyor. Araştırmacılar Marmara Denizi’nde canlı stokların ölümlerinden insan faaliyetlerini sorumlu tutuyor. Kitlesel ölümler ve stokların büyüklüğünün azalması nedeniyle tür Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tarafından Kritik Düzeyde Tehlike Altında olarak değerlendirilmiştir.